-  sevk etmek göndermek, götürmek"Sevk gününü, raporun ismini, uğrayacağı limanları yazdım." - R. H. Karay  
-  teslim etmek bir şeyi sahibine vermek  
-  vermek -i, -e Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek"Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm." - Ö. Seyfettin  
-  göndermek -i, -e Bir yere doğru yola çıkarmak, yollamak, ulaşmasını, gitmesini sağlamak, irsal etmek"Hepimizi esir edip Malta'ya gönderecekleri ağızlarda dolaşıyordu." - H. E. Adıvar  
-  bırakmak -i Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak  
-  tahsis etmek ayırmak, özgülemek  
-  tevdi etmek vermek, bırakmak  
- sevkıyat
- emanet etmek