- hesaba katmak
dikkate almak, göz önünde bulundurmak
- bakmak
-e Bakışı bir şey üzerine çevirmek"Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim" - C. S. Tarancı
- düşünmek
-i Aklından geçirmek, göz önüne getirmek"Ben şimdi o güzel çehreden başka / Ne bir yüz düşünür ne hatırlarım" - N. H. Onan
- saymak
-i Bir şeyin kaç tane olduğunu anlamak için bunları birer birer elden veya gözden geçirmek, sayısını bulmak"Nara sormuşlar: -Tanelerin kaç tane? Yiyenler saysın bana ne- demiş." - B. R. Eyuboğlu
- görmek
-i Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek
- hürmet etmek
saymak, saygı göstermek"Hakanına sarsılmaz bir hürmetle merbuttu." - N. Hikmet
- mütalaa etmek
okumak"Mütalaada önüne biyoloji kitabını açmış, iki satır okuyor, beş satır dalga geçiyordu." - Ç. Altan
- dikkate almak
göz önünde bulundurmak, hesaba katmak, gereğini düşünmek"Onun kalbini, haysiyetini kıracak sözler söylenmeden bu zarif hareketle her şeyin anlatılmış olması dikkate şayandır." - A. H. Çelebi
- merhamet etmek
acımak"Hâlbuki Türk mazisi, o devirlerin idrakine göre şefkatin, merhametin yüzlerce abidesini vücuda getirmiştir." - H. S. Tanrıöver
- göz önünde tutmak
- göz onüne almak
- üzerinde düşünmek
- fikrinde olmak
- iyice düşünüp taşınmak, hesaba katmak, olduğunu düşünmek, saymak, gözü ile bakmak, göz önünde tutmak, dikkate almak, hesaba katmak
- lafını etmeye değmez