- varsayım
isim Deneylerle henüz yeter derecede doğrulanmamış ancak doğrulanacağı umulan teorik düşünce, faraziye, hipotez"Hüdai, Bayram'ın avurtları çökmüş solgun yüzüne bakarak bir varsayım yapmıştı." - A. Kulin
- sanmak
nsz Bir şeyin olma veya olmama ihtimalini kabul etmekle birlikte, olabileceğine daha çok inanmak, zannetmek, zanneylemek"Babam, hiç hoşnut olmadığımı, beni yine sevindiremediğini sandı." - A. Ağaoğlu
- zan
isim Sanı"Kapıyorum zannıyla kilitlemişim, diyordu." - M. C. Kuntay
- tasavvur etmek
zihinde canlandırmak, göz önüne getirmek
- zannetmek
nsz Sanmak"Gıptayla bakıp zaman zaman gökyüzüne / Rüzgârları hür, kuşları hür zannederiz" - A. N. Asya
- tahmin etmek
yaklaşık olarak değerlendirmek, oranlamak
- tahmin
isim Yaklaşık olarak değerlendirme, oranlama
- farz
isim, din b. (***) Müslümanlıkta, özür olmadıkça yapılması zorunlu, yapılmaması günah sayılan ibadet
- farzetmek
- varsayı
- konjektür
- tasavvur etmek.
- varsayım, tahmin, kestirim
- zan sanı tahmin