-  emniyet etmek güvenmek"Kendi vatandaşlarının ırz, mal, can emniyeti hakkında teminat istiyorlar." - E. E. Talu  
-  güvenmek -e Güven duymak, güveni olmak, itimat etmek"Dostumuza güvenmeyelim de düşmanımıza mı güvenelim?" - B. R. Eyuboğlu  
-  vermek -i, -e Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek"Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm." - Ö. Seyfettin  
-  itimat isim Güven, güvenç, emniyet"Kendisine olan itimat ve sevgimiz berkemaldir." - F. F. Tülbentçi  
-  tevdi etmek vermek, bırakmak  
- emanet etmek
- mahrem olarak söylemek
- sır vermek