- yatıştırmak
-i Bir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak"Hükûmet kuvvetleri ayaklanmayı yatıştırdı."
- uzlaştırmak
-i Uzlaşmalarını sağlamak"Onlar da iki tarafı uzlaştırmak için son defa arabuluculuğa koşuyorlardı." - A. N. Karacan
- barıştırmak
-i, -le Barışmalarını sağlamak, ara bulmak"Günah çıkartıp dargınları barıştıracağız anlaşılan." - N. Cumalı
- aralarını bulmak
- gönlünü almak
- gönlünü almak, gönlünü yapmak
- teveccüh kazanmak. conciliatory yatıştıncı.