-  gizli tutmak bir şeyi başkalarına duyurmamak, saklamak"Kanun, gizli eşyayı bulmaya mahsus bir fal kitabı değildir." - N. F. Kısakürek  
-  örtmek -i Korumak, görünmez duruma getirmek veya gizlemek için üstüne bir şey koymak"Kadın bebeğini itina ile yatırdı, yüzünü örttü." - A. Gündüz  
-  gizlemek -i, -den Saklamak, görünmeyecek, belli olmayacak bir yere veya bir duruma koymak"Siperleri çalılarla örterek uçaklardan gizlediler."  
-  saklamak -i Elinde bulundurmak, tutmak"Sarayın sükûnu bir kederli muammayı saklar gibi ağırdı." - İ. A. Gövsa  
-  saklama isim Saklamak işi"O kadar acıklı ki sorduğun sebep bizden / Biz bile saklamaya çalıştık kendimizden" - F. N. Çamlıbel  
- örtbas etmek
- gizlemek, saklamak
- gizlenmiş
- gizlenmiş.
- göstermemek
- saklanabilir. concealment gizleme
- sır tutma. in concealment saklı
- örtmek. concealable gizlenilebilir