- parasız
sıfat Parası olmayan"Hayatında ilk defa, parasız ve fakir oluşuna kızdı." - N. Hikmet
- tebrik etmek
kutlamak"Dostlar tebriğe gelip el sıkıyorlardı." - H. C. Yalçın
- iltifat
isim Birine güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma"Genç kızlar erkeklerin iltifatlarına nasıl karşılık vereceklerini şaşırmışlardı." - M. Yesari
- kompliman
isim Gönül okşayıcı, hoşa giden söz
- iltifat etmek
ilgilenmek, saygı göstermek"Genç kızlar erkeklerin iltifatlarına nasıl karşılık vereceklerini şaşırmışlardı." - M. Yesari
- övgü
isim Birini, bir şeyi övmek için söylenen söz veya yazılan yazı, methiye"İstanbul camilerinin övgüsü üstüne açtıkları konuşmalar bitmek bilmezdi." - N. Cumalı
- övmek
-i Birinin veya bir şeyin iyiliklerini, üstünlüklerini söyleyerek değerini yüceltmek, methetmek, sena etmek, yermek karşıtı
- methetmek
-i Övmek"Evet, kendimi methediyorum, bile bile methediyorum." - P. Safa
- kompliman yapmak
- hediye olarak. complimentary hediye olarak
- övgü, iltifat, kompliman, ç.selamlar, saygılar, iyi dilekler, övmek, tebrik etmek
- övme kabilin