- şikâyet
isim Hoşnutsuzluk belirten söz veya yazı, sızlanma, sızıltı, yakınma (II), yakıntı"Vali ne yapsa hâkim onu imzalar ve hiçbir şikâyet mevzusu duyulmazmış." - A. Ş. Hisar
- şikâyet etmek
birinin yaptığı yanlış bir iş veya davranışı ilgili makama veya daha üst makamdakine bildirmek"Vali ne yapsa hâkim onu imzalar ve hiçbir şikâyet mevzusu duyulmazmış." - A. Ş. Hisar
- yakınmak
nsz Kına, yakı vb.ni vücudun bir yerine sürmek, koymak"Kına yakınmak."
- davacı
isim, hukuk Dava eden kimse, savlayıcı, müddei"Davacının iddialarında hiçbir delil yoktu." - N. F. Kısakürek
- içini dökmek
- dava açmak
- derdini anlatmak
- şikayet etmek, yakınmak