- gelecek
isim Daha gelmemiş, yaşanacak zaman, istikbal, ati"Bir eser bırakmadan geleceğe yadigâr / Bırakmışım kime ne, bırakmasam ne zarar" - E. B. Koryürek
- yaklaşma
isim Yaklaşmak işi, iktiran"Bununla birlikte babasına yaklaşması pek kolay olacağa benzemiyordu." - İ. O. Anar
- varış
isim Varma işi
- gelen
sıfat Gelme işini yapan (kimse veya nesne)
- geliş
isim Gelme işi"Keklik gibi taştan taşa sekerek / Gerdan açıp gelişini sevdiğim" - Ruhsati
- hücum
isim Saldırı"Bizdik o hücumun bütün aşkıyla kanatlı / Bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı" - Y. K. Beyatlı
- müstakbel
sıfat İleri bir tarihte beklenen, gelecek"Nasfet ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. Türk milleti, Türkiye'nin müstakbel çocukları, bunu, bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar." - Atatürk
- ileride
zarf Gelecekte, gelecek zamanda"Beni ileride okuyacak insanlar için yazdığıma inanmışımdır." - S. Birsel
- yakında
zarf Yakın bir yerde"Yakında mı oturuyorsunuz?"
- saldırış
isim Saldırma işi"Her türlü saldırış ve sataşma sahneleri gene eksik değildi." - F. R. Atay
- zuhur
isim Ortaya çıkma, görünme, belirme, baş gösterme, meydana çıkma"Meclis azaları meyanından aykırı birtakım prensiplere temayül gösterenler zuhura başlamıştı." - Atatürk
- gelme
isim Gelmek işi"Ne söylense duyulur bir ürperme sesinde / Neden hayır olmasın üç beyin gelmesinde" - F. N. Çamlıbel
- ardısıra
- gelecekte
- önümüzdeki
- gelecekteki
- ilerdeki
- gelen gelecek
- gelme, geliş, varış, gelen, gelmekte olan, gelecek, başarılı, ilerleyen
- yaklaşan