- beraber
zarf Birlikte, bir arada"Hayata beraber başladığımız / Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir" - C. S. Tarancı
- birlikte
zarf Bir arada, beraberce, hep beraber"Doğrandı mübarek vatanın bağrı sebepsiz / Birlikte bugün bulmalıyız derdine çare" - T. Fikret
- birleşik
sıfat Bir araya gelmiş, birleşmiş olan, müttehit
- ortak
isim Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar, partner"Bırakın, ortağıma bir telefon edeyim." - H. Taner
- bileşik
sıfat Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep
- karışık
sıfat Ayrı nitelikteki şeylerden oluşmuş"Karışık salata."
- birleşik, karışık, kombine