- koyulaşmak
nsz Koyu duruma gelmek"Sessiz oturduğu yerde soluk mavi gözleri koyulaşarak dinliyordu." - H. E. Adıvar
- pıhtı
isim Koyulaşarak yarı katı duruma gelmiş sıvı"Topla parçalanmış, taşlarında kan pıhtıları duran bir siper önünde sırayla şehit mezarlarına kadar gelmişim." - H. E. Adıvar
- pıhtılaşmak
nsz Pıhtı durumuna gelmek"Akmayan su, kımıldanmayan, olduğu yerde bir çukurun içinde pıhtılaşan, ağırlaşan durgun ve durulmuş su ölümü hatırlatır bana." - N. Hikmet
- pıhtılaştırmak
-i Pıhtı durumuna getirmek
- koyulaşmak, pıhtılaşmak, pıhtılaştırmak
- pıhtılaşmak .coag'ulant pıhtılaştıran. coagula-tion pıhtılaşma. coag'ulator pıhtılaştıran madde.