- yanında olmak
desteklemek, yardımcı olmak"Yolcuların girdiği iskele yanından kendini denize attı." - M. Ş. Esendal
- yapışmak
nsz Yapışkan bir maddeye bulanmış olan bir şey ayrılmayacak bir biçimde bir yere tutunup kalmak"Zarfın iyice yapışıp yapışmadığına o kadar dikkat etti ki..." - S. F. Abasıyanık
- tutunmak
-e Tutup bırakmamak, dayanmak, sarılmak veya asılmak"Evinin bahçesinin kapısını açtım ve kapanmayan panjurlarına tutunarak odasına girdim." - M. Ş. Esendal
- sıkıca sarılmak
- yapışmak, sıkı sıkı tutmak, bırakmamak