- amansız
sıfat Aman vermez, acımasız, cana kıyıcı, hoşgörüsüz, gaddar, zalim, biaman"Osmanlı hâkimiyetinden sonra Sırplarla Avusturyalılar arasında amansız bir mücadele başlamıştır." - F. R. Atay
- katı
sıfat Sert, yumuşak karşıtı"Bu hâl, onu ilk defa giyilen katı gömlek gibi sıkıyordu." - F. R. Atay
- acımasız
sıfat Acıma duygusu olmayan, katı yürekli, merhametsiz"Leylâ Erbil'deki acımasız eleştirelliği yalın çizgilerle dışa vurmuştu." - S. İleri
- duygusuz
sıfat Duygusu, duyarlığı olmayan, hissiz"Alığa döndüm, bir çuval pamuk kadar duygusuzum." - A. Gündüz
- hissiz
sıfat Duygusuz"Gösterdiği arkadaşlığa, bağlılığa karşı hissiz kalamazdı, onun boynuna sarıldı." - M. Yesari
- duyarsız
sıfat Duyarlı olmayan
- nasırlı
sıfat Nasırı olan, nasır bağlamış, nasırlaşmış"Geçtiği yollarda, incecik ellerine, kahır görmüş köylülerin nasırlı elleri sarıldı, ninelerin dua ile titreyen dudakları dokundu." - H. S. Tanrıöver
- aldırış etmeden
- nasır tutmuş
- aldırış etmeyiş
- aldırış etmeyiş.
- hissizce. callousness hissizlik
- katı, duygusuz
- nasırlanmak. callously umursamayarak