- çarşı
isim Dükkânların bulunduğu alışveriş yeri"Elbet çarşıda bir kahve, bir çaycı dükkânı bulurum." - Y. Z. Ortaç
- elde etmek
bir şeye sahip olmak"El var, titrer durur, el var yumuk yumuk / El var pençe olmuş, el var yumruk" - Z. O. Saba
- satın alma
isim Kurum ve kuruluşlarda gereksinim duyulan malları almaya yetkili birim
- alış
isim Alma işi
- almak
-i Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak"Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı." - N. Cumalı
- inanmak
-e Bir şeyi doğru olarak benimsemek"Bizim şairlerimiz sanatın sanat için olduğuna inanırlar, başka bir ereği olabileceği akıllarına gelmez." - N. Ataç
- rüşvet vermek
bir görevliye bir işi yaptırmak için para veya mal vermek"Bu zat rüşvetin, hediyenin korkunç bir düşmanıymış!" - Ö. Seyfettin
- yutmak
-i Ağızda bulunan bir şeyi yutağa geçirmek
- satın almak
-i Bir nesneyi belirlenen fiyatını ödeyerek kendine mal etmek, mübayaa etmek
- savuşturmak
-i Geçiştirmek, atlatmak"Sevinin şehirdaşlar, bir lüks tehlikesini kolayca savuşturduk." - N. Hikmet
- mübayaa
isim Satın alma
- Para veya dengi bir araç ile bir şeyin elde edilmesi veya bunun eylemi.
- kabul etmek
- satın alınan şey
- satın alım
- alıcı durumunda olmak
- müşteri olmak
- rüşvetle defetmek
- satın almak, inanmak, yutmak, kabul etmek