- sayı
isim, matematik Sayma, ölçme, tartma vb. işlerin sonunda bulunan birimlerin kaç olduğunu bildiren söz, adet"Bir, beş, yüz, birer sayıdır."
- anahtar
isim Kilidi açıp kapamak için kullanılan araç, açar, açkı, miftah, dil"Belinde uzun gümüş halkalarla asılı gümüş anahtarları vardı." - F. R. Atay
- elektrik düğmesi
isim Elektrik akımını açıp kesmeye yarayan düğme"Koridor karanlık, alışkanlıkla elektrik düğmesine uzanıyor ellerim." - A. Ümit
- filiz
isim Tohumdan veya tomurcuktan çıkan körpe ve küçük dal, sürgün, ışkın, eşkin (II), cımbar, çıvgın, şıvgın"Yeşil çeltik filizleri bir parmak uzunluktaydı." - Y. Kemal
- filiz
isim, jeoloji Ocaktan çıkarılan işlenmemiş, başka maddelerle karışık hâlde bulunan, ham maden birleşiği"Demir filizi. Bakır filizi."
- sürgün
isim Ceza olarak belli bir yerin dışında veya belli bir yerde oturtulan kimse"Sürgünü yalnız memleket hasreti yıkmaz, yıkması için bu hasrete utandırıcı bir gönül yarası karışmalıdır." - R. H. Karay
- tomurcuk
isim, bitki bilimi Bir bitkinin üzerinde bulunan ve ileride sap, çiçek veya yaprak verecek olan filiz
- düğme
isim Giyecek, yorgan vb.nin bazı yerlerine ilikleyici veya süs olarak dikilen kemik, metal, sedef gibi sert maddelerden yapılmış küçük tutturma aracı"Sımsıkı bağlanmış bir örme kese çıkarıyor, birer birer düğmelerini çözüyor." - R. N. Güntekin
- çıban
isim Vücudun herhangi bir yerinde oluşan ve çoğu, deride veya deri altında şişkinlik, kızartı, ağrı ve ateş ile kendini gösteren irin birikimi"Bir sinek vardır, sokarsa habis çıban yapar, tedavisi zordur." - R. H. Karay
- tuş
isim Piyano, org vb. müzik aletleriyle daktilo, hesap makinesi, bilgisayar ve telefon gibi makinelerde parmak vurulan yerlerin adı"Piyanonun tuşlarından, kemanın tellerinden uçan sesler, insana, insan olmanın mutluluğunu tattırır." - Y. Z. Ortaç
- buton
isim Bazı aletleri çalıştırmaya yarayan düğme"Gözlerimle aradım, zil butonuna benzer bir şey de göremedim." - A. Gündüz
- düğmelemek
-i Bir şeyin düğmesini iliğine geçirmek, iliklemek
- rozet
isim Yakaya takılmak için çeşitli biçimlerde yapılan, bir kuruluşun sembolü sayılacak genellikle küçük metal nesne"Bir süs, bir rozet gibi yakasına iliştirmiştir." - S. F. Abasıyanık
- klitoris
isim, anatomi Bızır
- iliklemek
-i Bir şeyin düğmesini iliğine geçirmek"İhtiyar doktor beyaz uzun gömleğini ilikleyerek doğruldu, sigarasını söndürdü." - N. Hikmet
- düğme, çıngı düğmesi, düğme, rozet,
- küçük mantar