- tapa
isim Şişe gibi dar delikleri tıkamaya yarayan mantar, cam, tahta veya plastikten tıkaç, tıpa
- dövmek
-i Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak"Harp Divanına vermeden önce şurada kemiklerini kırıncaya kadar bir dövsem!" - H. E. Adıvar
- tıkamak
-e, nsz Bir şeyin ağzını, deliğini, içine konulan veya dışarıdan uygulanan bir nesneyle kapamak"Ahmet kızın ağzına bir mendil tıkadı." - S. F. Abasıyanık
- fırlatmak
-i Hızla atmak, bulunduğu yerden dışarı atmak"Kalemi kâğıdı fırlatıp yatağıma koştum." - A. Kabaklı
- atmak
-i, -e Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak"Taşı suya atmak."
- tıkaç
isim Herhangi bir şeyin delik veya ağzını tıkamaya yarayan nesne
- tıpalamak
-i Tapalamak
- tıpa
isim Tapa
- fıçı deliği
- ağzını tıpa ile kapamak
- tapa, tıkaç, fırlatmak, atmak