- bardaktan boşanırcasına yağmak
yağmur çok şiddetli yağmak"Elim titredi, bardağı dudağımda güç tuttum." - F. R. Atay
- kova
isim Genellikle su ve sulu şeyler taşımaya, kuyudan veya denizden su çekmeye yarayan üstünden kulplu kap"Suyu Pire Mahmut bir kovayla getirip kaptanın başından aşağı boşaltıyor." - Z. Selimoğlu
- gerdel
isim Süt vb. şeyler koymaya, hayvanlara yem vermeye yarayan kova biçiminde tahta veya deriden kap
- bakraç
isim Çoğunlukla bakırdan yapılan küçük kova"Kuyu bakracı."
- dörtnala at koşturmak
- kova,
- borsa hisseleri üzerinden vurgun yapmak
- kova ile taşlmak veya çekmek
- süratle hareket etmek veya ettirmek.
- tulumba pistonu. bucket seat çanak biçiminde koltuk. bucket shop borsa hisseleri üzerinden vurgun yapan
- ölmek bucketful bir kova dolusu.