- bozmak
-i Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek"Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor."
- bozukluk
isim Bozuk olma durumu
- arıza
isim Aksama, aksaklık, bozulma
- öldürmek
-i Bir canlının hayatına son vermek"Beni öldürmek için birisi fazla bile / Ancak onun elinden çıkar böyle haile" - F. N. Çamlıbel
- bozulma
isim Bozulmak işi"Evvelce pek meşhurken artık sesinin bozulmaya başladığı, inhitat zamanlarına geldiği söylenirdi." - A. Ş. Hisar
- çökme
isim Çökmek işi
- durma
isim Durmak işi"Bu rakkasın durmasına hiçbirimiz alışık değilizdir bu evde, o hep aynı ahenkle sallanmalı." - A. M. Dranas
- analiz
isim, fizik Çözümleme
- altetmek
- teferruatlı hesap
- arıza, bozulma,
- analiz.
- asap bozulması