- sona ermek
son bulmak"Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu." - P. Safa
- bitmek
nsz Tükenmek"Dün akşam param bitmişti." - S. F. Abasıyanık
- bitirmek
-i Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak"Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım." - P. Safa
- ayrılmak
-e Ayırma işine konu olmak"Geçen hafta, Akşehir'de Nasrettin Hoca törenine ayrılmıştı." - F. R. Atay
- parçalamak
-i Parçalara ayırmak, bütünlüğünü bozmak, parça parça etmek"Biraz iyi bakınca gördüm ki kuş, yılanı parçalayıp yiyor." - M. Ş. Esendal
- bozulma
isim Bozulmak işi"Evvelce pek meşhurken artık sesinin bozulmaya başladığı, inhitat zamanlarına geldiği söylenirdi." - A. Ş. Hisar
- parçalanma
isim Parçalanmak işi
- ertelemek
-i Sonraya bırakmak, tehir etmek, tecil etmek, talik etmek"Biraz da Mine'nin etkisiyle bu soruyu yanıtlamayı erteledim." - A. Ümit
- dağılma
isim Dağılmak işi"Annemle babamın dökülüp dağılmaya hazırlanan karyolaları da buradaydı." - A. Kutlu
- kısılma
isim Kısılmak işi
- parçalamak, parçalanmak, sona ermek, bitmek