- dövmek
-i Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak"Harp Divanına vermeden önce şurada kemiklerini kırıncaya kadar bir dövsem!" - H. E. Adıvar
- ezmek
-i Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek"Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım." - E. B. Koryürek
- bağırmak
nsz İnsan yüksek ve gür ses çıkarmak"Yaşasın hürriyet diye bağırsa ismi tarihe geçecekti." - Ö. Seyfettin
- anırma
isim Anırmak işi
- anırmak
nsz Eşek bağırmak
- dövmek.
- ezerek ufalamak
- anırmak, anırma, anırtı
- gürültülü ve hoşa gitmeyen sesler çıkarmak.
- kulakları tırmalayan herhangi bir ses