- hediye
isim Armağan"Yengemin düğün hediyesiymiş, hâlâ takıyor." - A. Ümit
- armağan
isim Birini sevindirmek, mutlu etmek, onurlandırmak, kutlamak için veya anı olarak verilen şey, hediye, dürü"Sana bir yılbaşı armağanı alacağım." - A. Kutlu
- ödül
isim Bir başarı karşılığında verilen armağan, mükâfat"Ödül, yarıştırma kurumlarını giderek ellerinde topluyorlar." - A. Ağaoğlu
- bağış
isim Bağışlanan şey, yardım, hibe, teberru
- cömertlik
isim Cömert olma durumu, eli açıklık, ahilik, semahat, mürüvvet
- prim
isim İşveren tarafından iş yapanı isteklendirip verimini artırmak veya sonuca daha kolay ve çabuk ulaşmasını sağlamak amacıyla verilen para"Kimi mutluluğu attığı golde, aldığı primde, kırdığı rekorda bulur." - H. Taner
- ikramiye
isim Bir yerde çalışan kimselere genellikle kazançtan dağıtılan veya iyi çalıştıkları için verilen aylık dışı para"Sonra yılda bir kez aldıkları ikramiyelerini artık alamayacaklarını bildirdi." - L. Tekin
- ihsan
isim İyilik etme, iyi davranma
- eli açıklık
isim Cömertlik
- cömertçe verilen hediye
- cömertlik, eliaçıklık, cömertçe verilmiş şey, ikramiye, prim, ödenek, bağış
- öldürülen zararlı hayvan başına belediyece ödenen para.