- boş
sıfat İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan, dolu karşıtı"Yaralı kaymakamla iki emir eri de boş kalan kompartımana rahatça yerleştiler." - A. Gündüz
- yararsız
sıfat Yarar sağlamayan, yararı olmayan, işe yaramayan, yarayışsız, faydasız, nafile, avantajsız
- faydasız
sıfat Yararsız"Bir aralık evden savuşmak da aklına geldi ama faydasız buldu." - M. Ş. Esendal
- gereksiz. bootlessly boş yere
- neticesiz olarak. bootlessness neticesizlik.