- Blur
Netsizlik. Gözleri arazalı olan bir insanın, gözlüksüz baktığında görebileceği ortam.
- leke
isim Kirliliği gösteren iz"Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi." - A. Ş. Hisar
- lekelemek
-i Bir şeyi kirletmek, bir şey üzerinde leke oluşturmak"Kumaşı lekelemek."
- lekelenmek
nsz Leke oluşmak
- bulaştırmak
-i, -e Bulaşmasına yol açmak
- yaymak
-i, -e Bir şeyi açarak, düzelterek bir alanı örtecek biçimde sermek"Kardeşleri çardağın içine, dışına yatakları yayıyorlardı." - N. Cumalı
- bulandırmak
-i Bulanmasına yol açmak, bulanmasını sağlamak"Biz bile kendimizi en sadık bir aynada görmek istesek nefesimizin buğusu aynamızı bulandırır." - A. Ş. Hisar
- bulanıklaştırmak
-i Bulanık duruma getirmek
- bulanmak
-e Bulama işine konu olmak, her yanı bir şeyle kaplanmak"Parfüme bulanmış bir ter, boyalı suratlarından buharlaşıyor." - A. İlhan
- mürekkep lekesi