- dayanmak
-e Bir yere yaslanmak, kendini dayamak"Odalardan birinde köşeye dayanmış bir adam, sanki sızmış gibi görünüyor." - M. Ş. Esendal
- oturmak
-e Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek"Bir sandalyenin üzerinde oturmuş, önüne bakıyordu." - S. F. Abasıyanık
- beklemek
nsz Bir iş oluncaya, biri gelinceye değin bir yerde kalmak, durmak"Ben de seni bekliyordum zaten." - A. Ümit
- Turizm ve Otelcilik, Banyolarda vücudun özel yerlerinin yıkanmasına imkân veren musluk sistemi.
- Yapı-Dekorasyon, Vücudun belden aşağı kısımlarını yıkamakta kullanılan bir su akıtma yeri. Temizlenme, üzerine oturularak yapılır. Bide, seramikten ayaklı ya da ayaksız yapılır. Üzerinde boşaltma deliği, yıkama deliği, musluk delikleri ve taşma deliği bulunur. Seramik bidelerin boyutları standardında, serbest bırakılmıştır.
- yıkılmamak