- küçük görmek
değer, önem vermemek"Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı." - A. Kutlu
- küçümsemek
-i Değer ve önem vermemek, küçük görmek"Bu bir nevi başkasını yok farz etmek ve sonunda küçümsemek değil midir?" - C. Meriç
- alçaltmak
-i Alçak duruma getirmek"Yastığımızı alçaltsak da yükseltsek de boynumuz ağrır." - Y. K. Karaosmanoğlu
- küçültmek
-i Büyükken daha küçük duruma getirmek"Lokmasını bir iki kez çiğneyerek küçülttü." - N. Cumalı
- alçaltmak.
- küçümsemek, küçük görmek