- böcek
isim, hayvan bilimi Eklem bacaklıların, altı bacaklı, çoğu kanatlı ve vücutları baş, göğüs, karın olarak eklemlerden oluşmuş hayvan sınıfı, haşere
- çakmak
isim Taşa vurulup kıvılcım çıkarılan çelik parçası"Nasıl oldu bilmem, eğilip yakarken çakaralmaz çakmak kıvılcım çıkardı." - B. Felek
- çakmak
isim, tıp (***) Kuruduğunda kalın kabuk bağlayan kabarcıklarla beliren ve genellikle yüzde çıkan bir deri hastalığı
- çakmak
-i, -e Vurarak sokup yerleştirmek"Çiviyi tahtaya çakmak."
- kın kanatlılar
isim, hayvan bilimi Böcekler sınıfından, boynuzsu bir kın biçiminde olan birinci çift kanatları uçmakta kullanan öteki iki kanadı örten, ağız parçaları çiğnemeye, parçalamaya elverişli, bütünüyle başkalaşma gösteren bir takım
- çomak
isim Ucu topuzlu değnek
- şahmerdan
isim Vurucu ağırlığın, mekanik olarak yükselmesi ve düşmesi sonucu dövme işlemi yapan makine
- sarkık
sıfat Aşağı doğru uzanmış veya uzanmış, sarkmış, sölpük, salpa, gevşek"İri yarı, bıyıkları sarkık bir ozan elini dostça omzuna attı." - Ç. Altan
- tokmak
isim Ağaçtan yapılmış iri çekiç"Hallaç geniş, kocaman tırnaklı elleriyle hâlâ tokmak sallıyordu." - S. F. Abasıyanık
- kakmak
-i İtmek, vurmak
- sarkmak
-e Aşağıya doğru uzamak veya uzanmak"Oluklardan kol gibi buzlar sarkıyordu." - T. Buğra
- tokmaklamak
-i Tokmakla vurmak
- çatık kaşlı
sıfat Kaşları birbirine çok yakın ve çatık olan (kimse), çatık kaş"Sağ taraftaki masadan çatık kaşlı külhaniyi gösterir." - N. F. Kısakürek
- ağır çekiç
- domuzlan böceği
- taşan
- Ocypus olens
- dışarı doğru çıkıntı yapmak
- kakmak.
- kanatlılardan herhangi bir böcek, iri kara böcek
- kınkanatlılar familyasından herhangi bir böcek. black beetle ing. hamamböceği
- taşmak. beetlebrowed sarkık kaşlı
- çatık kaşlı.