- için
edat Amacıyla, maksadıyla"Ukalalık yapmamak için bütün gayretine rağmen yine de o düşündüğünü yapmıştı." - S. F. Abasıyanık
- yüzünden
zarf -den ötürü"Bizim kötü günlerimiz iki kez ve ikisi de benim densizliğim yüzünden yaşanmıştı." - A. Kutlu
- nedeniyle
zarf -den ötürü, -den dolayı, dolayısıyla, sebebiyle, hasebiyle, haysiyetiyle
- çünkü
bağlaç Şundan dolayı, şu sebeple, zira"Ben şimdi sizin fikrinizi tenkit etmeyeceğim çünkü faydasızdır." - Ö. Seyfettin
- zira
bağlaç Çünkü"Yeter ki şu ikramiyeli çikolatalardan vazgeçiniz. Zira görüyorum ki merakınız günden güne artıyor." - N. Hikmet
- madem
bağlaç "Değil mi ki, -diği için, -diğine göre" anlamlarında sebep göstermek için, başına getirildiği cümleyi daha sonraki cümleye bağlayan bir söz, mademki"Bakma sen, madem tanıdıkmış bulur bir çaresini." - Ç. Altan
- mademki
bağlaç Madem"Onlardan ayrılış bana her an üzüntüdür / Mademki böyle duygularım kaldı çok şükür" - Y. K. Beyatlı
- sebebiyle
zarf Nedeniyle"Hırçınlığı sebebiyle hiçbir yerde tutunamıyor."
- -den dolayı
- -diği için
- çünkü, -dığı için