- öfkelenmek
nsz, -e Öfkeli duruma düşmek, kızmak, hiddetlenmek"Boş boş baktığımı görünce öfkelenip elindekileri bir köşeye attı." - O. Pamuk
- kızmak
nsz Isıtılan veya ısınan bir nesnenin sıcaklığı çok artmak"Taşlar güneşten kızmıştı."
- sinirlenmek
nsz, -e Duygu ve davranışlarını denetleyemeyecek duruma gelmek, öfkelenmek, köpürmek, feveran etmek"En çok adamın tasasız, güleç yüzüne sinirlendi." - E. Işınsu
- içerlenmek