- köy
isim Yönetim durumu, toplumsal ve ekonomik özellikleri veya nüfus yoğunluğu yönünden şehirden ayırt edilen, genellikle tarımsal alanda çalışılan, konutları ve öteki yapıları bu hayata uygun yerleşim birimi, köylük yer, köy yeri"Vatanseverlik, doğduğu yeri
- doru
sıfat Gövdesi kızıl, ayakları ve yelesi koyu renkli olan, yağız (at)
- bölme
isim Bölmek işi, ayırma, parçalama, taksim
- defne
isim, bitki bilimi Defnegillerden, yaprakları güzel kokulu ve yaz kış yeşil olan bir ağaç, develik (Laurus nobilis)
- bölüm
isim Bir bütünü oluşturan parçaların her biri, kısım"Gelgelelim, hayatın bu masalsı bölümü çok kısa sürüyor." - A. Ağaoğlu
- çıkma
isim Çıkmak işi"Bu evden çıkmam, mağlubiyeti kabul ederek mücadeleden kaçmam demekti." - K. Bilbaşar
- şöhret
isim Ün"Kıran Bey, çetesinin şöhretini her tarafa yaydı." - R. H. Karay
- yaban defnesi
isim, bitki bilimi İki çeneklilerden, çiçekleri beyaz, sarı veya pembe renkli, orman ve çayırlarda yetişen bir süs bitkisi (Daphne pontica)
- Al
isim Kanın rengi, kızıl, kırmızı
- çekmece
isim Masa, dolap vb. şeylerin dışarıya çekilen bölümü, göz, çekme"Çekmecesinden utana utana bir şişe gazoz çıkardı." - T. Buğra
- körfez
isim, coğrafya Karanın içine sokulmuş deniz parçası"Körfezin karşı kıyısında bir kömürcü kayığı demirlemişti." - Y. Z. Ortaç
- yuva
isim Kuşların ve başka hayvanların barınmak, yumurtlamak, kuluçkaya yatmak, yavrularını büyütmek veya yavrulamak için türlü şeylerden yaptıkları ve türlü biçimlerde hazırladıkları barınak"Kuşlar yuva, dünyaevi yatak, dünya kapılarında yavrular kundak bekliyordu." - A. N. Asya
- peron
isim Otobüs terminallerinde aracın yanaştığı, yolcuların inip binmesine yarayan bölüm
- havlamak
nsz Köpek bağırmak, ürümek"Yine havlayan köpeklerin üstüne kahvelerden solgun kumar ışığı vuruyordu." - A. Kutlu
- havlama
isim Havlamak işi"Kapıların birinden köpek havlamaları duyuluyor, diğerinden ise cıva kokan bir duman sızıyordu." - İ. O. Anar
- cumba
isim, mimarlık Yapıların üst katlarında, ana duvarların dışına, sokağa doğru çıkıntı yapmış balkon"Yola uzanan cumbaların altındaki destekler büyükannelerimizin sarkık gerdanlarına benzerdi." - A. Ş. Hisar
- uluma
isim Ulumak işi"Çılgın gözlerini haddinden fazla açarak uzun uzun bir havlama, bir ulumadır tutturmuş." - A. Ş. Hisar
- ulumak
nsz Köpek, kurt, çakal vb. hayvanlar uzun, iniltili, ağlar gibi bir ses çıkarmak"Geceleyin çakallar etrafta dolaşır, ulurlardı." - S. F. Abasıyanık
- küçük körfez
- defne, körfez, koy, bölme, bölüm, kısım, çıkma, cumba, havlama, uluma,
- bölme bölüm
- doru at
- doru rengi
- duvar bölmesi
- kızıl doru
- pencere çıkması
- sıkışık durumda
- uzun havlama sesi