- banyo yapmak
bakınız yıkanmak
- yıkamak
-i Su veya başka bir sıvı kullanarak bir şeyi temizlemek"Kazı yıkayıp temizlemişler, sonra da parçalayıp tencereye koymuşlar." - Ç. Altan
- ıslatmak
-i Islak duruma getirmek
- yıkanmak
nsz Yıkama işi yapılmak veya yıkama işine konu olmak"Yıkanan çamaşırları evin arkasında, uzak bir yere astırıyorum." - A. Gündüz
- çimmek
nsz Suya bütün vücuduyla girip çıkmak, yıkanmak"Arıkta çimdim de geldim diye fısıldadı." - C. Uçuk
- yüzme
isim Yüzmek işi
- yüzmek
nsz Kol, bacak, yüzgeç vb. organların özel hareketleriyle su yüzeyinde veya su içinde ilerlemek, durmak"Fakat bir gün onu denizde, şu mavi yeşil çizgilenen denizde yüzerken gördüm." - E. Işınsu
- yunmak
nsz Yıkanmak"Kuyunun başında mevtam yunuyor / Düşmanlarım kıs kıs olmuş gülüyor" - Halk türküsü
- banyo etmek
- deniz banyosu almak
- suya batırmak
- duş yapmak
- etrafı su veya diğer bir sıvıyla çevrili olmak bathing beach plaj.
- yüzmek, yüzme, suya/ilaca sokmak, yıkamak, yıkanmak