- dayak atmak
dövmek, sopa ile dövmek
- azarlamak
-i Kırıcı ve sert söz söylemek, paylamak, tekdir etmek
- azarlama
isim Azarlamak işi, paylama"Büyük abla, kapının yanındaki iskemlenin üstünden fesimi aldığımı görünce çığlık çığlığa beni azarlamaya başladı." - R. N. Güntekin
- paylamak
-i Birine kusurundan ötürü sert sözler söylemek, azarlamak"Görümcesi onu paylıyor, o ise Kutlu'nun yüzüne bakıyordu, duymamacasına." - N. Araz
- haşlamak
nsz Bir şeyi kaynar suya daldırmak
- teyellemek
-i İki parçayı eğreti olarak seyrek dikişle elde dikmek, ilintilemek, ilgilemek
- teğellemek,
- eğreti dikmek