- üçüz
sıfat Üçü bir arada doğan (çocuk)
- pazarlık
isim Bir alışverişte tarafların kendileri için en elverişli fiyatı karşısındakine kabul ettirmek amacıyla yaptıkları görüşme
- pazarlık etmek
bir şeyin fiyatı üzerinde karşılıklı çekişmek
- şey
isim Madde, eşya, söz, olay, iş, durum vb.nin yerine kullanılan, belirsiz anlamda bir söz"İnsan bir şeyin değerini ondan yoksun kalınca anlıyor." - Halikarnas Balıkçısı
- uyuşmak
nsz Soğuk, basınç vb. yüzünden vücudun bir yerinde, duygu ve hareket geçici olarak azalmak"Öğle yemeğinden sonra sinirlerim uyuştu, ufak bir uyku kestireyim diye kompartımanımda uzandım." - A. Haşim
- anlaşmak
nsz Düşünce, duygu, amaç bakımından birleşmek, antant kalmak"Bakın böylesine bir dilimiz olmasaydı, nasıl anlaşacaktık şimdi?" - N. Uygur
- işlem
isim Bir işi sonuçlandırmak için yapılan iş veya uygulamaların hepsi, muamele, muamelat
- muamele
isim Davranma, davranış"Bana karşı olan muamelesini beğenmedim."
- anlaşma
isim Anlaşmak durumu"Konuşmadan başka anlaşma aracı yok mu?" - N. Uygur
- kelepir
isim Değerinden çok aşağı bir fiyatla alınan veya alınabilecek olan şey, okazyon"Ben akıllı olmasaydım bu kelepiri elden kaçırırdım." - A. Gündüz
- pazarlık yapmak
- pazarlık, anlaşma, uyuşma, pazarlık etmek, kelepir, ucuz şey,
- anlaşma pazarlık
- pazarIığa girişmek
- umduğu netice değildi