- yabancı
sıfat Başka bir milletten olan, başka devlet uyruğunda olan (kimse), bigâne, ecnebi"Bu toprak bizimdir, içinde yabancının işi yok." - R. E. Ünaydın
- vahşi
sıfat Yabani"Adada vahşi bir kabile varmış, dikkatli davranalım." - S. F. Abasıyanık
- acımasız
sıfat Acıma duygusu olmayan, katı yürekli, merhametsiz"Leylâ Erbil'deki acımasız eleştirelliği yalın çizgilerle dışa vurmuştu." - S. İleri
- zalim
sıfat Acımasız ve haksız davranan, zulmeden"Malumatlı ve kuvvetli bir vükela heyeti zalim olamaz." - A. H. Müftüoğlu
- medeniyetsiz
sıfat Uygarlaşmamış
- gaddar
sıfat Acıması olmayan, başkalarına haksızlık eden, merhametsiz, katı yürekli, insafsız davranan, kıyıcı (I)"Onu sevenler, farkında olmadan acı, insafsız ve gaddar bir sevginin zindanı içinde eziyor, sıkıyor, boğuyorlardı." - S. Ayverdi
- barbar
sıfat Uygarlaşmamış (kavim, topluluk)"Barbar akınlarından beri bu yollarda gördüğüm en asil atlısın." - Y. K. Beyatlı
- kaba kimse
- medeni olmayan
- barbar, vahşi, uygarlaşmamış kimse
- vahşi kimse