- halka
isim Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember"Belinde uzun gümüş halkalarla asılı gümüş anahtarları vardı." - F. R. Atay
- kefil
isim Borcunu ödemeyenin veya verdiği sözü yerine getirmeyenin bütün sorumluluğunu üzerine alan kimse"Her hâllerine ben kefilim diyordu." - H. R. Gürpınar
- teminat
isim Güvence"Sen de bana teminat olarak peşin iki yüz lira ver, işe girince iade edeyim." - N. F. Kısakürek
- kulp
isim Kazan, tencere, fincan, dolap, altın vb.nin tutulacak yeri"Heybeden çıkardığı kulpu kopuk küçük bir teneke maşrapa ile su getirdi." - O. C. Kaygılı
- kefalet
isim, hukuk Birinin borcunu ödememesi veya verdiği sözü yerine getirmemesi durumunda bütün sorumluluğu üzerine alma durumu, kefillik"O zamanlarda her sene kefaletleri yüzünden bin lira, iki bin lira ödemek mecburiyetinde kalınmış." - A. Ş. Hisar
- tevdi etmek
vermek, bırakmak
- emanet etmek
- kefalet etmek
- ahır bölmesi
- kefalete bağlanma
- kefaletle tahliye
- tahliye için kefalet
- tente desteği
- çember kulp
- bir kimseye kefalet ederek tahliyesini temin etmek
- kayıktan su boşaltmaya mahsus tas
- kayığın suyunu boşaltmak. bail out tayyareden paraşütle atlamak. bailer kayığın suyunu boşaltan kimse
- kefalet, kefalet vergini
- mevkufu kefile teslim etmek
- oyununda kullanılan çubuk
- sipere vuran top
- sorumlu olmak. bail bond kefaletname. bail out kefalet ödeyerek tahliye ettirmek. go bail ABD