- Hak
isim Adalet"Haktan ayrılmamalı."
- hükûmet
isim Bakanlar Kurulu"Hükûmet değişti."
- nüfuz
isim İçine geçme
- uzman
sıfat Belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan (kimse), mütehassıs, kompetan"Kuşkusuz hepimiz her alanın uzmanı olamayız." - A. Ağaoğlu
- makam
isim Mevki, kat, yer"İnsan değil gökyüzündeki makamını şaşırarak yere inmiş bir melektir." - H. R. Gürpınar
- bilirkişi
isim Belirli bir konudan iyi anlayan ve bir anlaşmazlığı çözümlemek için kendisine başvurulan kimse, uzman, ehlihibre, ehlivukuf, eksper
- şahit
isim, hukuk Tanık"Kendisine uzun uzun anlattığım hikâyemin şahidi yoktu." - R. H. Karay
- merci
isim Başvurulacak yer veya makam"O devirlerde devletin yüksek kademeli mercilerine 'kapu' denirdi." - S. Ayverdi
- yetki
isim Bir görevi, bir işi yasaların verdiği imkânlara göre, belli şartlarla yürütmeyi sağlayan hak, salahiyet, mezuniyet"Büyük Millet Meclisi Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa'ya devretmişti." - T. Buğra
- itibar
isim Saygınlık"Benim bir kuru itibardan başka neyim var bu dünyada kaybedecek?" - N. Cumalı
- otorite
isim Yaptırma, yasak etme, emretme, itaat ettirme hakkı veya gücü, yetke, sulta, velayet"Sakarya zaferi ile gazi ve müşir Mustafa Kemal Paşa tam otoritesini elde etmiştir." - F. R. Atay
- salahiyet
isim Yetki"Bu cezai salahiyet hangi kanunla tespit edilmiştir, bilmiyorum." - N. Hikmet
- yetkili
sıfat Herhangi bir işte yetkisi olan (kimse), salahiyetli, salahiyettar"Fabrikanın bir yetkilisi onlara açıklamalar yapıyordu." - T. Buğra
- görevli
sıfat Görevi olan, vazifeli"Herkesi kendisine hizmetle görevli sanırdı." - Ç. Altan
- iktidar
isim Bir işi yapabilme gücü, erk, kudret"Bu iş benim iktidarım haricinde, demez mi?" - S. F. Abasıyanık
- hakimiyet
Tarih, Egemenlik, egemen olma.
- şahadet
İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük, Yüksek bir ülkü uğrunda ölme, şehit olma (Şehitlik).
- yetke
isim Otorite"Saçmalama özgürlüğüme hiç kimsenin, hiçbir yetkenin karışamayacağına sevindim." - T. Uyar
- erbap
isim Bir işten anlayan, bir işi iyi yapan kimse"Eh, erbabıdır, dedik, verdik dizginleri eline, halt etmişiz. Dolapçının, fırıldakçının biri çıkmaz mı?" - A. İlhan
- salahiyettar
sıfat Yetkili
- itibar olunur
- itimada lâyık
- sulte
- yetkililer
- salahiyetliler
- ehli vukuf
- güvenilir olma
- otorite, yetkili, otorite, yetke, bilirkişi, uzman, otorite
- salâhiyet sahibi oluş