- vahşi
sıfat Yabani"Adada vahşi bir kabile varmış, dikkatli davranalım." - S. F. Abasıyanık
- berbat
sıfat Kötü"Eskisinden daha berbat, iyileşmek ne gezer." - M. A. Ersoy
- iğrenç
sıfat İnsanda iğrenme duygusu uyandıran, tiksindiren, müstekreh"Âdemoğulları Haliç'i iğrenç bir çöp tenekesi yapmışlardır." - B. R. Eyuboğlu
- acımasız
sıfat Acıma duygusu olmayan, katı yürekli, merhametsiz"Leylâ Erbil'deki acımasız eleştirelliği yalın çizgilerle dışa vurmuştu." - S. İleri
- zalim
sıfat Acımasız ve haksız davranan, zulmeden"Malumatlı ve kuvvetli bir vükela heyeti zalim olamaz." - A. H. Müftüoğlu
- rezil
sıfat Alçak, aşağılık"Ah, seni serseri, rezil, alçak seni! Demek bana başkaldırıyorsun!" - N. Hikmet
- felâket
Trafik ve İlk Yardım, Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela.
- iğrençlik
isim İğrenç olma durumu"Gerisini söylersem böyle insanlar oldukça, hayat sürmenin abesliğine, iğrençliğine hükmedeceğiniz gelir." - N. F. Kısakürek
- menfur
sıfat Nefret edilen, iğrenç, tiksindirici"Akşamları taraçada toplanan ev halkını gizli gizli tetkik ederken dedikoducu kadınları büsbütün menfur buluyordum." - K. Bilbaşar
- gaddar
sıfat Acıması olmayan, başkalarına haksızlık eden, merhametsiz, katı yürekli, insafsız davranan, kıyıcı (I)"Onu sevenler, farkında olmadan acı, insafsız ve gaddar bir sevginin zindanı içinde eziyor, sıkıyor, boğuyorlardı." - S. Ayverdi
- gaddarcasına
zarf Gaddarca
- çok kötü
- çok fena
- pek çirkin
- acımasız, zalim, ayıplanacak, adi, aşağılık, çok kötü, berbat, felaket, rezil
- kalpsiz atrociously zalimlikle
- korkunç bir şekilde. atrociousness zulüm gaddarlık
- menfur oluş
- menfur oluş.