- koruma
isim Korumak işi"Bütün oba sevdalıları korumanın sevinci, övüncü içindeydi." - Y. Kemal
- sığınma
isim Sığınmak işi, iltica"Eğer bana sorarsanız bu kâfirlere sığınmanızı hiçbir bakımdan uygun bulmam." - N. F. Kısakürek
- siper
isim Korunulacak, arkasına, altına veya içine girerek saklanılacak yer
- iltica
isim Sığınma
- iltica etmek
sığınmak
- akıl hastanesi
isim Akıl hastalarının tedavi edildiği hastane
- himaye
isim Koruma, gözetme, esirgeme, koruyuculuk, gözetim"Henüz ana himayesine ne kadar muhtaç olduğunu görüyorum." - Y. Z. Ortaç
- muhafaza
isim Koruma, saklama, korunum"Zamanımızda kıymetli şeylerin muhafazası güçleşti." - B. Felek
- barınak
isim Barınılacak yer, melce"Çocuklara yılda bir kez barınakları temizleme sırası gelirdi." - A. Kutlu
- sığınak
isim Yağmur, güneş veya çeşitli tehlikelerden korunmak için sığınılacak yer, melce
- melce
isim Sığınak, barınak
- tımarhane
isim Akıl hastanesi"Hapishane yarı tımarhanedir, hiç şaşmayın." - N. F. Kısakürek
- yetimhane
isim Yetim çocukların barındırıldığı, bakıldığı yer"Yetimhanede başkumandandan bir telgraf buldum." - H. E. Adıvar
- refüj
isim Orta kaldırım
- sığınmak
-e Tehlikelerden kaçarak güvenilir bir yere çekilmek"Artık arkasına sığınacak bir camekânım da yok." - H. F. Ozansoy
- mabet
isim, din b. (***) Tapınak"Bütün mabetler içinde güneşten ilk ışık alan camidir." - A. Haşim
- daldalanacak, sığınacak, sığınak, barınak, politik sığınma, iltica, kocalar evi, karılar evi, kartlar evi, ruhi hastane, akıl hastanesi, tımarhane, yetimhane
- sığınak barinak