- şaşırtmak
-i Şaşırmasına sebep olmak"İşte Galip, böyle bir muhitte herkesi şaşırtan büyük bir kabiliyetle meydana çıkıverdi." - A. H. Çelebi
- şaşmak
-e Umulmayan, beklenmeyen veya olağanüstü bir olay, bir olgu karşısında şaşkın duruma gelmek, hayret etmek"Aynı anda nasıl olur da başka bir iş tutabileceğine şaşar kalırdınız." - B. R. Eyuboğlu
- şaşakalmak
-e Çok şaşırmak, şaşkınlıktan ne yapacağını bilememek"Fırtınadan sonra şaşakalır insan, anlayamaz o azgın denizin ne kerametle, nasıl durulduğunu." - A. Erhat
- hayrete düşürmek
- hayrete dusurmek. be astonished at hayret etmek
- şaşakalmak.
- şaşırtmak, şaşkınlığa uğramak