- yerine
zarf Bir şeyin veya bir kimsenin yerini almak üzere"Kadınlar bütün mallarını, vitrin yerine kullandıkları pencerelerde sergiliyorlardı." - A. Ağaoğlu
- aynı zamanda
zarf Hem de, bununla birlikte"Buna aynı zamanda burjuvazinin zaafının alameti olarak bakmak lazımdır." - N. Hikmet
- ayrıca
zarf Ayrı olarak, başkaca, antrparantez"Adamın biri, el yüz yıkamak için odaya bir leğenle ibrik getirmiş, ayrıca bir tepsi de kahvaltılık yiyecek hazırlamıştı." - İ. O. Anar
- bile
bağlaç Da, de, dahi"Dayak yemedim, azar bile işitmedim." - A. Kutlu
- dahi
bağlaç Da, de"Ben dahi başka bir diyara gitmek için izin talep ederim." - A. Kabaklı
- de
Türk alfabesinin beşinci harfinin adı, okunuşu
- Aynı sonuç ile.
- de, da