- ön
isim Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı"Arabam bir gece kulübünün önünde duruyor." - A. Ümit
- eski
sıfat Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı"Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden?" - N. Ataç
- evvelki
sıfat Önce olan, önceki"Feyziye'nin en parlak devri, hürriyetten evvelki devre tesadüf eder." - R. H. Karay
- önceki
sıfat Önce olan, evvelki, mukaddem, sabık"Önceki başkan."
- mukaddem
sıfat Önce gelen, önceki
- öndeki
- önde
- ilerde
- ön tarafta bulunan
- ön tarafta bulunan.
- önceki, daha eski, öne yakın olan