- cevap
isim Bir soruya, bir isteğe, bir söz, bir davranış veya yazıya verilen karşılık, yanıt"Çocuklara verecek cevabı her zaman vardı." - A. Kutlu
- hesap görmek
alacakla vereceği karşılaştırıp ödeşmek
- cevap vermek
karşılık olarak bildirmek veya söylemek"Çocuklara verecek cevabı her zaman vardı." - A. Kutlu
- yanıt
isim Cevap"Türk Eli'nin uluları bu sorulara akıllıca ve gerçekçi yanıtlar bulamıyorlardı." - N. Araz
- sonuç
isim Bir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, netice
- yeterli olmak
bir işi yapabilme gücü bulunmak
- yanıt vermek
yanıtlamak, cevaplamak"Türk Eli'nin uluları bu sorulara akıllıca ve gerçekçi yanıtlar bulamıyorlardı." - N. Araz
- mesul
sıfat Sorumlu
- bakmak
-e Bakışı bir şey üzerine çevirmek"Zamanla nasıl değişiyor insan / Hangi resmime baksam ben değilim" - C. S. Tarancı
- karşılamak
-i Dışarıdan gelen bir kimseye karşılayıcı olarak çıkmak, istikbal etmek"Beni karşıladılar ve ağırladılar." - A. Kabaklı
- gitmek
-e Bir yere doğru yönelmek
- çare
isim Bir sonuca varmak, ortadaki engelleri kaldırmak için tutulması gereken yol, çıkar yol, çözüm yolu"Teklif ettiği çare ise şiddetli ve semereli bir tedbir olmaktan çok uzaktı." - N. F. Kısakürek
- ödemek
-i Bir alışveriş ilişkisinde, borcu alacaklıya vermek, tediye etmek"Borç varsa benimkidir, onu ödemek ve teşekkür etmek lazım." - R. H. Karay
- gelmek
-den, -e, nsz Ulaşmak, varmak"Gurbetten gelmişim yorgunum hancı / Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş" - B. S. Erdoğan
- mukabele etmek
karşılık vermek, karşılıkta bulunmak
- tepki
isim Bir cismin kendini iten veya sıkıştıran başka bir cisme gösterdiği karşı etki, aksülamel, reaksiyon
- karşılık vermek
küçük büyüğüne karşı gelmek"Haykırışlarına etraftan karşılık gelmiyordu." - H. R. Gürpınar
- karşılık
isim Bir davranışın karşı tarafta uyandırdığı, gerektirdiği başka davranış, mukabele"Haykırışlarına etraftan karşılık gelmiyordu." - H. R. Gürpınar
- halletmek
-i Güç görünen bir olay veya duruma çözüm yolu bulmak"Bir arkadaşa, sinema işlerinden anlayan bir arkadaşa bu konuşmayı anlattığım zaman o muammayı halletti." - N. Hikmet
- uymak
-e Ölçüleri birbirini tutmak"Ayakkabı ayağına iyi uydu."
- çözüm
isim Bir sorunun çözülmesinden alınan sonuç, hal"Ayrıca olasılıkları azaltmak da bir anlamda çözüme yaklaşmak demektir." - A. Ümit
- yetmek
nsz Bir gereksinimi karşılayacak, giderecek nicelikte olmak
- yanıtlamak
-i Cevaplamak"Azmi benim yerime yanıtladı." - A. Ağaoğlu
- cevaplamak
-i Bir soruya, bir isteğe, bir söz veya yazıya karşılık vermek, yanıtlamak
- mukabele
isim Karşılık verme, karşılama, karşılık
- aksitesir
- cevap verilebilir
- ihtiyacı karşılamak
- yanıt, cevap, karşılık, yanıtlamak, cevap vermek, karşılık vermek, tanımlamak, uymak, eşit olmak, yeterli olmak, tatmin edici olmak