- fena
sıfat İyi nitelikte olmayan, kötü"Rüşvet aslında fena şeydir fakat daha fenası rüşvet ayıplığını kaybetmişliktir." - B. Felek
- fena
isim Ölümlülük
- ortadan kaldırmak
saklamak"Tam bağın ortasına geldikleri zaman düşman askerlerini gördüler." - Y. K. Karaosmanoğlu
- yok etmek
ortadan kaldırmak, ifna etmek, izale etmek
- imha etmek
ortadan kaldırmak, yok etmek
- bozmak
-i Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek"Bu iki radyo istasyonu birbirini bozuyor."
- yıkmak
-i Kurulu bir şeyi parçalayarak dağıtmak, bozmak, tahrip etmek"Yangın yarım saatin içinde her yeri sardı, uğruna gelen ne varsa yaktı, yıktı." - M. Ş. Esendal
- feshetmek
-i Verilmiş bir yargıyı kaldırmak, bozmak
- iptal etmek
kullanıştan kaldırmak
- tahrip etmek
yıkmak, kırıp dökmek, bozmak"Ormanları beyhude yere kesilmekten, tahripten kurtaracağım." - S. F. Abasıyanık
- ayrılmak
-e Ayırma işine konu olmak"Geçen hafta, Akşehir'de Nasrettin Hoca törenine ayrılmıştı." - F. R. Atay
- yenmek
-i Savaş veya yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek"Kahramanlar daima yenmek veya düşmanlarını yendikten sonra da yine yenecek düşman bulmak isterler." - A. Ş. Hisar
- iptal
isim Yararlıktan, kullanıştan kaldırma, silme, bozma
- bertaraf etmek
ortadan kaldırmak, gidermek
- tüketme
isim Tüketmek işi"Domuzun malı için can tüketmeye mi geldik dünyaya?" - R. H. Karay
- yok etme
- fena.
- fesh ve iptal edilebilir. annihila'tion imha
- feshetmek. annihilable imha edilebilir
- imha etmek yok etmek