- başka
sıfat Bilinenden ayrı, değişik, farklı, özge"Başka bir şeyi daha aklıma iyice sokuyordum." - A. Kutlu
- alternatif
isim Seçenek"Alternatifleri ne kadar çoğaltırsanız aklınız o kadar karışabilir." - H. Taner
- almaşık
sıfat İki veya daha çok şeyin sıralanmasında karşılıklı değil, aralıklı olarak sağda ve solda yerleşmiş olan
- karşılıklı
sıfat İki kişi veya iki topluluğun arasında geçen ve karşılaşılan harekete eş değer bir hareketle beliren, mütekabil"Karşılıklı yardım. Karşılıklı saygı."
- vekil
isim Birinin, işini görmesi için kendi yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse
- değiştirmek
-i Başka bir biçime sokmak, değişikliğe uğratmak"Rüzgâr gibi çarçabuk esiş istikametlerini değiştiriyorlar, ağaç kurdu gibi renkten renge giriyorlar." - E. İ. Benice
- değişmek
nsz Başka bir biçim veya duruma girmek, tahavvül etmek"Beş yılda her şey ne kadar çabuk değişmişti." - A. Ağaoğlu
- değişik
sıfat Değiştirilmiş, muaddel"Yasanın değişik onuncu maddesi gereğince..."
- muavin
isim Yardımcı"Kalkmak üzere olan otobüsün muavini seslendi." - N. Cumalı
- seçenek
isim Birinin yerine seçilebilecek bir başka yol, yöntem, tutum, alternatif, opsiyon"İkinci seçeneğin düşüncesi bile sinirlerini altüst etmeye yettiğinden, çaresiz birinci yolu seçti." - E. Şafak
- diğer
sıfat Başka, özge, öteki, öbür"Diğer misafirlerimle meşgul olamadım." - Ö. Seyfettin
- münavebeli
zarf Nöbetleşe
- sıralı
sıfat Sıralanmış, düzenlenmiş, dizili"İki yanda uzun boylu narin andızlar sıralıydı." - C. Uçuk
- sıra ile
- bir sıra takip etmek
- değişimli, değişerek oluşan, bir o, bir öteki, almaşık, münavebeli, her iki günde bir
- icabında başkasının yerini alabilen kimse
- karşılıklı olmayan
- münavebe ile birbirini takip etmek veya ettirmek
- sıra ile.
- sırayla
- vekil. alternately münavebe ile