- değiştirmek
-i Başka bir biçime sokmak, değişikliğe uğratmak"Rüzgâr gibi çarçabuk esiş istikametlerini değiştiriyorlar, ağaç kurdu gibi renkten renge giriyorlar." - E. İ. Benice
- değişmek
nsz Başka bir biçim veya duruma girmek, tahavvül etmek"Beş yılda her şey ne kadar çabuk değişmişti." - A. Ağaoğlu
- başkalaşmak
nsz Başka bir varlığa, niteliğe dönüşmek, değişmek, farklılık kazanmak"Adamın kimliği bile bir başkalaşıyor denize adım atıldı mı." - Z. Selimoğlu
- tadil etmek
değiştirmek"Teklif olunan antlaşma tadilleri pek sudan şeylerdi." - F. R. Atay
- tahvil etmek
dönüştürmek
- kısırlaştırmak
-i Üreme organlarını ameliyatla döl veremez duruma getirmek, hadım etmek
- hadım etmek
kısırlaştırmak
- değişmek, başka türlü olmak, değiştirmek