- aynı zamanda
zarf Hem de, bununla birlikte"Buna aynı zamanda burjuvazinin zaafının alameti olarak bakmak lazımdır." - N. Hikmet
- ayrıca
zarf Ayrı olarak, başkaca, antrparantez"Adamın biri, el yüz yıkamak için odaya bir leğenle ibrik getirmiş, ayrıca bir tepsi de kahvaltılık yiyecek hazırlamıştı." - İ. O. Anar
- dahi
bağlaç Da, de"Ben dahi başka bir diyara gitmek için izin talep ederim." - A. Kabaklı
- yine
zarf Yeniden, bir daha, tekrar, gene"Yine beni unuttu, ağaçlıklar arasına yürüdü." - A. Kabaklı
- de
Türk alfabesinin beşinci harfinin adı, okunuşu
- hem
bağlaç Bir kimseyi uyarmak, bir şeyi açıklamak veya anlamı güçlendirmek için "özellikle, zaten, bir de, şurası da var ki" anlamlarında kullanılan bir söz"Hem benim oğlan yeni yeni okuyor." - N. Hikmet
- hem de
anlamı güçlendirmek, bir veya daha çok ögeye bir başkasının da eklendiğini belirtmek için kullanılan bir söz"Hem benim oğlan yeni yeni okuyor." - N. Hikmet
- keza
zarf Aynı biçimde
- üstelik
isim Üste verilen şey, fark"Saatimi bu kalemle değiştirdim, bin lira da üstelik aldım."
- da
- da dahi
- da, dahi, hem, hem de, yine, ayrıca, aynı zamanda, yanısıra