- arkadaş
isim Birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerden her biri, bacanak, eş, yâren, yoldaş
- dost
isim Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi anlaşılan kimse, düşman karşıtı"Ben giderim adım kalır / Dostlar beni hatırlasın" - Âşık Veysel
- ortak
isim Birlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri, şerik, hissedar, partner"Bırakın, ortağıma bir telefon edeyim." - H. Taner
- birleştirmek
-i, -le Bir araya getirmek"Bu müşterek duygu ve anlayış birçok zevkleri birleştirir ve bir topluluk meydana getirirdi." - A. Ş. Hisar
- katmak
-i, -e Bir şeyin içine, üstüne veya yanına, niteliğini değiştirmek veya niceliğini artırmak için başka bir şey eklemek, karıştırmak"Sirkeye su katmak."
- katılmak
nsz, -e Katma işi yapılmak"Süte su katılmış."
- birleşmek
nsz Ayrıyken tek bir bütün durumuna gelmek"Ufuklar birleşince ezilecek bizleriz / Biz de çöl ortasında kuruyan denizleriz" - F. N. Çamlıbel
- ittifak etmek
anlaşmak, uyuşmak, bağlaşmak
- müttefik
sıfat Bağlaşık
- bağlaşık
sıfat Aralarında anlaşma veya sözleşme sağlanmış olan (kimse veya topluluk), müttefik
- akraba olmak. ally oneself with veya to ile birleşmek.
- birleşmek, birleştirmek, müttefik ülke, dost, arkadaş
- yapısı veya bileşimi itibariyle başka bir şeye benzeyen şey