- tahsisat
isim Bir kimseye, bir kuruluş veya topluluğa ayrılmış para, ödenek"Sonra tahsisat yoktur, gelecek sene bütçesine para konulacak diye bir lakırtı çıkardılar." - M. Ş. Esendal
- vermek
-i, -e Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek"Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm." - Ö. Seyfettin
- ayırmak
-i, -e Bölmek"Elmayı dörde ayırmak."
- yerleştirmek
-e Yerleşmesini sağlamak"Düven tahtasının altına çakmak taşlarını yerleştiriyordu." - C. Uçuk
- dağıtmak
-i Toplu durumda bulunanları birbirinden uzaklaştırmak veya ayırmak"Düşman ordusunu çil yavrusu gibi dağıtırlardı." - Y. K. Beyatlı
- atfetmek
-e Bir işi veya bir sözü bir kimseye mal etmek, yüklemek, isnat etmek
- bölüştürmek
-i, -e Bölüşme işini yaptırmak
- paylaştırmak
-i, -e Herkese kendi payına düşeni aldırmak veya vermek
- tahsis etmek
ayırmak, özgülemek
- yerini tayin etme
- ayırmak, pay etmek, tahsis etmek, ödenek ayırmak
- tahsisat.
- yerini tayin etmek. alloca'tion tahsis etme