- denizkızı
isim, hayvan bilimi Solunumunu hem akciğer hem de solungaçlarıyla yapan, arka üyeleri olmayan, otçul amfibyumlar sınıfından bir hayvan
- canavar
isim Masallarda sözü geçen yabani, yırtıcı hayvan"Sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine / Seni aşkım canavarlar gibi takip edecek" - F. N. Çamlıbel
- çalar saat
isim Ayarlanışına göre istenilen zamanda çalan saat"Bu sabah garip bir şey oldu. Çalar saatin yardımı olmadan uyandım." - E. Şafak
- korku
isim Bir tehlike veya tehlike düşüncesi karşısında duyulan kaygı, üzüntü"Yarı çocuk kalbimde korku, kapıya yaklaştıkça büyüyor." - Y. Z. Ortaç
- düdük
isim İçinden hava veya buhar geçirildiğinde keskin ses çıkaran ve işaret vermek için kullanılan araç"Derinlerden gelen kesik düdük sesleri arasında, evimin ve çocuklarımın çığlığını yakalamak için bir hayli uğraştım." - N. F. Kısakürek
- ikaz
isim Uyarma, uyarı, dikkat çekme, ihtar, tembih
- uyarı
isim Herhangi bir konu, sorun üzerine ilgi çekme, ikaz, ihtar, tembih"Romancının uyarılarından habersiz kaldınız." - A. Ağaoğlu
- dehşet
isim Bir tehlike veya korkunç bir şey karşısında duyulan ürküntü, yılgı"Şu dehşet ortamının altında koskoca bir yalnızlar dünyası yatıyor." - A. Ağaoğlu
- korkutmak
-i Korkmasına yol açmak"Şimdi beni artık bu sessizlik korkutmakta." - A. Ağaoğlu
- alarm
isim Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret
- telâş
Trafik ve İlk Yardım, Herhangi bir nedenle acelecilik, kaygı, tasa, endişe, şaşkınlıktan doğan karışıklık, kargaşa.
- tedirginlik
isim Tedirgin olma durumu"Tedirginlik içinde beklemeyi sürdürüyorum." - A. Ümit
- canavar düdük
- düdüğü
- korku, dehşet, tehlike işareti, heyecan sinyali, alarm, alarm aygıtı, korkutmak, dehşete düşürmek, tehlikeden haberdar etmek
- silâh başına çağrı
- tehlike işareti
- tehlikeyi haber vermek