- eski
sıfat Çoktan beri var olan, üzerinden çok zaman geçmiş bulunan, yeni karşıtı"Ey benim eski duygularım, eski düşüncelerim. Neden böyle uzaksınız benden?" - N. Ataç
- yaşlı
sıfat Yaşı ilerlemiş, kocamış, ihtiyar (kimse)"Bir kez daha çocuğun taşkın neşesinden tedirgin oldu yaşlı kadın." - E. Şafak
- yaşlı
sıfat Yaşla dolmuş (göz)"Hıçkırarak yaşlı gözlerini kaldırdı." - Ö. Seyfettin
- ihtiyar
sıfat Yaşlı, kocamış olan, pir (kimse), genç karşıtı"Bir gün odama kızgın bir ihtiyar girdi, elindeki bir tomar kâğıdı neredeyse fırlattı masama." - A. Kulin
- ihtiyar
isim Seçme
- eskimiş
- yaşında, çok yaşlı, ihtiyar
- çok yaşlı