- önceden
zarf Başlarken, başlangıçta, daha önce, evvelce"Bunlar çok önceden suç işlemişler, hapse girmemek için dağa çıkmışlardı." - N. F. Kısakürek
- geçen
sıfat Bir önceki (hafta, ay, yaz, kış vb.)"Yine bir gün o kızı geçen yıl gördüğü incirlikte bir daha gördü." - O. C. Kaygılı
- mezkür
Emlak ve Gayrimenkul, Sözü geçen, zikredilen.
- önceden anılan, sözü geçen